Dil öğrenirken pratiği en zor yapılan bölümlerden biri de konuşmadır. Doğru telaffuz, anlaşılmama kaygısı veya cümleyi yanlış kurma gibi nedenlerle ilk başlarda konuşmaktan çekinebilir, hatta konuşulacak kişi bulunamaması ve pratik eksikliği nedeni ile kurumlarda veya kişilerle konuşurken heyecan yapabilirsiniz. Bu oldukça normal. Fakat bu sorunu çözmeye çalışmamak sizin hem özgüveninizin kaybolmasına hem de dile karşı ilginizin kaybolmasına neden olacaktır .
İlk başta göz önünde bulundurmanız gereken Almancanın sizin ana diliniz olmadığıdır. Bu nedenle hata yapmanız çok normal. Konuştuğunuz kişiye ilk başta bunu belirterek yavaş konuşmasını rica edebilir, siz de yavaşça ve sakince kendinizi anlatabilirsiniz.
Bu konuda kendi izlediğim bir yöntem ile bir tavsiye vermek istiyorum. Almanya’da bir kuruma gitmeden önce o kurumda ihtiyacım olabilecek kelimeleri öğreniyor ve konu ile ilgili derdimi anlatabileceğim cümleleri kendi kendime kurmaya çalışıyordum. Kuruma gitmeden ya da telefonla konuşmadan önce de bol bol sesli bir şekilde pratik yapıyordum. Zamanla bu pratikler kendini öğrenmeye bıraktı ve dilde akıcılık başladı.
Her ne kadar cümleleri aklımızdan doğru sıra ile mükemmel kursak da dilin de bu alışkanlığı kazanabilmesi ve kendimizi iyi ifade edebilmek için sesli bir şekilde pratik yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum.