10 Almanca Deyim

Deyimler günlük yaşamın bir parçası olan söz grubudur. Deyimlerde kullanılan kelimeler genelde gerçek anlamları dışında kullanılsa da bu kalıplar bazı durumları normal cümlelerden çok daha iyi ifade etmeye yardımcı olur. 

Bu yazımızda Almanca günlük hayatta sıklıkla kullanılan 10 deyimi ve bu deyimlerin anlamlarını öğreneceğiz.

1. jemandem auf den Keks gehen

Bu Almanca deyim de “birinin sinirine dokunmak” veya “birinin sinirini bozmak” anlamına gelir. Genelde “Du gehst mir auf den Keks.” şeklinde kullanılır. Bu cümle “Sinirimi bozuyorsun.” anlamına gelir. Bu kalıp Almanca dizi ve filmlerde sıklıkla duyulabilir.

2. den Salat haben

Salata içeriği nedeni ile oldukça karışık bir tamamlayıcıdır. Bir şeyler ters gittiğinde ya da karışık bir hal aldığında bu kalıp “Da haben wir den Salat.” ya da “Jetzt haben wir den Salat.” şeklinde kullanılabilir.

3. ein alter Hase sein

Bu kalıp bire bir çevrildiğinde “yaşlı bir tavşan olmak” anlamına gelir. Bu kalıp bir konuda uzman ve tecrübeye sahip olan kişiler için kullanılır. Bu konu ile ilgili örnek cümlelere buradan ulaşabilirsiniz.

4. jemandem die Daumen drücken

Birine şans dilemek istediğinizde kullanılabilecek bir deyimdir. Genelde “Ich drücke dir die Daumen.” şeklinde kullanılır. Eğer bu kalıbı resmi bir şekilde kullanmak istiyorsanız “Ich drücke Ihnen die Daumen.” şeklinde kullanabilirsiniz.

5. einen grünen Daumen haben

Bu kalıp bire bir çevrildiğinde “yeşil bir baş parmağa sahip olmak” anlamına gelir. Bu deyim bitki yetiştirmede yeteneği olan kişiler için kullanılır. “Sie hat einen grünen Daumen.” cümlesi bize o kişinin bitki yetiştirmede başarılı olduğunu söyler. Peki ya böyle bir yeteneğimiz yoksa bunu nasıl ifade ederiz? 

Bu durumda da “Ich habe keinen grünen Daumen.” diyebilirsiniz. Böylece bitki yetiştirmede başarılı olamadığınızı söylemiş olursunuz.

6. die Ohren spitzen

Bire bir çevrildiğinde “kulakları dikmek” anlamına gelse de bu deyim Türkçe’deki “kulak kesilmek” deyimine karşılık gelir. Bir şey büyük bir dikkatle dinlendiğinde kullanılır. “Ich sage dir etwas Wichtiges, bitte spitz mal die Ohren!” cümlesindeki gibi kullanılabilir. Bununla ilgili daha çok örneğe buradan ulaşabilirsiniz.

7. Äpfel mit Birnen vergleichen

Bu deyim Türkçe’deki “elma ile armutu karşılaştırmak” deyimine karşılık gelir. Birbirinden alakasız iki olay karşılaştırıldığında kullanılır. “Bitte vergleich nicht Äpfel mit Birnen.” cümlesi “Lütfen elma ile armudu karşılaştırma.” anlamına gelir.

8. Geld zum Fenster hinauswerfen

Bu deyim bire bir çevrildiğinde ise “Parayı pencereden saçmak” anlamına gelir. Gereksiz şeylere para harcayan kişiler için kullanılır. “Er hat das Geld zum Fenster hinausgeworfen.” cümlesi “O gereksiz yere para harcadı.” anlamına gelir. Bu deyim ile ilgili metni buradan dinleyebilir, konu ile ilgili alıştırma testlerini de çözebilirsiniz.

9. von jemandem / etwas
die Nase voll haben

Bu kalıp Almanca’da “birinden / bir şeyden bıkmak, usanmak” anlamına gelir. Genelde “Ich habe die Nase voll.” şeklinde kullanılır. Bıkılan kişiden ya da şeyden bahsedilirken de “von” edatı ile kullanılır. Buna “Ich habe die Nase voll von den Nachbarn, weil sie nachts laut Musik hören.” cümlesi örnek verilebilir.

10. dem Kopf in den Sand stecken

Bu deyim ise “kafayı kuma gömmek” anlamına gelir. Türkçe’de de buna benzer bir deyim vardır. Bu da “devekuşu gibi kafasını kuma gömmek” deyimidir. Bu deyim tehlikeli ya da hoşa gitmeyen durumları görmezden gelmeye veya kaçmaya çalışan kişiler için kullanılabilir.

10 Almanca Deyim
Başa dön